Borderline kişilik bozukluğu (Senden nefret ediyorum ama beni terk etme)
Kişilik bozukluklarında semptomlar belirli bir faktör tarafından tetiklenmez. Bu gruptaki bireyler, tüm hayatları boyunca bu hastalığın etkisinde kalırlar. Dışarıdan bakıldığında öncelikle ciddi bir psikolojik rahatsızlığının söz konusu olup olmadığı veya sadece stresten kaynaklı olup olmadığını anlamak mümkün değildir. Borderline rahatsızlığına sahip olan tarafın hastalığına ilişkin yapabileceği hiçbir şey yoktur ve bunun için terapötik bir sür.eçten geçmesi gereklidir. Borderline kişilik bozukluğuna sahip bireylerin rahatsızlığı erken çocukluk dönemlerinde oluşmaktadır. (1 yaşında Anne ile başlar)
Borderline (sınırda olma durumu) kişilik bozukluğu, duygularda, ruh hâlinde ve insanlar arası ilişkilerde tutarsız özellikler sergilenmesine neden olan bir kişilik bozukluğu tipidir. Duygusal açıdan tutarsız kişilik bozuklukları olarak tanımlanan Borderline rahatsızlığı tipi, ciddi ve ağır bir psikiyatrik rahatsızlıktır.
Borderline kişilik bozukluğuna sahip kişiler, kendilerini deneyimledikleri dayanılması çok zor, eziyet verici olan aşırı yüksek ruhsal gerilimlere neden olan ruh durumu dengesizlikleri ve duygu dalgalanmalarının kurbanı olarak hissederler. Hastalardan birçoğu, bu gerilimleri azaltabilmek için, kendi kendilerine zarar verdikleri davranış tarzlarına yönelirler. Özellikle aşırı stres altında oldukları dönemlerde acıyı hiç hissetmezler veya çok az hissederler.
Borderline kişilik bozukluğuna sahip kişilerde, kendine zarar verme, uyuşturucu kullanma ve yüksek riskli davranışlar gerginliklerini azaltmaya yönelik giriştikleri davranış bozukluklarının başında gelir. Ancak bu davranışları, hızla bağımlılık yaratan davranışlara dönüşürler. Borderline kişilik bozukluğuna sahip insanlar, kendilerini ruhsal olarak parçalanmış hissederler. Ayrıca kendi benlik imajlarına ve bedenlerine yönelik algıları bozulmuştur. Yalnız kalmaktan ve ilişkilerindeki tutarsızlıklardan büyük korku duyarlar ve bu korkuları onların acı çekmelerine neden olur.
Bu rahatsızlığa ilişkin bilgiler, son yıllarda oldukça artmıştır. Genetik faktörler ile erken yaşta maruz kalınan travmatik deneyimler arasındaki etkileşimin, borderline bozukluğunun gelişmesinde önemli rol oynadığı düşünülmektedir. Borderline kişilik bozukluğuna sahip kişilerden yarısından fazlası, ciddi istismarlara maruz kaldıklarını, %60’ından fazlası duygusal bakımdan ihmal edildiklerini ve hemen hemen tamamı, sosyal hayatta büyük ölçüde bir yabancı gibi algılandıklarını bildirmişlerdir.
Borderline kişilik bozukluğunun ilk emareleri, genellikle daha gençlik yaşlarında baş göstermeye başlarlar. Her ne kadar kadınların bu doğrultudaki terapilere belirgin ölçüde daha fazla katılmasına rağmen, erkeklerin ve kadınların bu rahatsızlığa aşağı yukarı eşit düzeyde sahip oldukları varsayılmaktadır. Borderline kişilik bozukluğuna sahip kişilerin %60’ından fazlası en az bir defa intihar girişiminde bulunmuştur. Bu durum da tedavinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurgulamaktadır.
Bu hastalığa sahip olan bireyler, genellikle içsel olarak yoğun boşluklar hissettiklerini ve bunları doldurabilmeyi başaramadıklarını ifade etmektedirler. Kendi yarattıkları durumlar yoluyla bu içsel boşlukları duygularla kapatmaya çalışırlar. Ancak bu yolla sadece kısa süreli başarı sağlanır. Borderline hastaları, durumlarını hafifletmek için sivri nesnelerle kendilerini kesme ve yaralama eğilimindedirler. Duygusal açıdan Borderline ile bir ilişki yaşamak başlangıç aşamasından itibaren macera dolu bir deneyimdir fakat süreç içerisinde bu ilişkiyi sürdürülmek oldukça karmaşık ve zordur.
Kapılar çarpılır, tabaklar duvarlara atılır veya Borderline olan bir partner her ufak tefek sorunda gözyaşlarına boğulur. Bu tepkileri kendi hayatlarımızdan ya da en azından filmlerden gözlemleme şansına sahip olmuşuzdur.
Bu tepkilerin ortaya çıktığı durumlarla nasıl başa çıkılacağı ve Borderline hastası olan bir kişiyle yaşanan bir ilişkinin nasıl yürütüleceği öğrenilmelidir. Hepimizin çevresinde bildiği ve tanıdığı bazı çiftler vardır, bir taraftan evdeki tüm tabak çanak kırılana kadar kavga ederler ve ardından âdeta hiçbir şey olmamış gibi tekrardan kol kola girip yaşamlarına devam ederler. Bu tip ilişkilerin çeşitli örnekleri edebiyat eserlerinde ve filmlerde yansıtılmıştır. Bu ilişkilerde derin bir aşk ve sevgi, acı ve şiddetle bir aradadır. Ancak dürüst olmak gerekirse bu tip durumların hayatımızda sürekli olarak tekrar tekrar yaşanması pek de filmlerdeki kadar romantik ve güzel bir durum değildir. Bir ilişkide yaşanan davranış bozukluklarının sürekli tekrarlanması uzun vadede filmlerdekinin tersine sonsuz bir mutluluk yerine Borderline olan eşten ayrılmakla sonuçlanmaktadır. Ya da bu ilişki batağında Borderline eşin döngüsünde saplanıp kalınılmaktadır.
Sürekli tekrar eden kavgalar, öfke nöbetleri ve gözyaşlarına boğulma nöbetleri yaşamın yüksek düzeyde stres dolu dönemlerinde ortaya çıkabileceği gibi Borderline gibi bir hastalığın göstergesi de olabilir. Borderline hastası olan bireyler, kendi duygusal yaşamlarını normal ve makul bir şekilde düzenleyemezler. Bu durum da ilişkilerinde problemlerin yaşanmasına neden olabilmektedir.
Borderline ilişkileri
Borderline ilişkiler, genellikle çok zor ve sancılı yaşanmaktadır. Borderline bireyler, partnerleri tarafından sevilmek, kabul edilmek ve her şeyden önce terk edilmemek isterler. Bu nedenle partnerinin kendisine bağlı kalmasını sağlamaya çalışır. Aşırı şiddetli durumlarda, intihar edeceğini söyleyerek partnerini tehdit eder.
Peki, Borderline bireyle sürdürmekte olduğunuz bir ilişkiniz varsa, ne yapmanız ve nasıl hareket etmeniz gerekir? Bunun tek bir çıkış yolu, çiftlerin her ikisine bireysel seans uygulamaktadır. Borderline olan tarafın, kişilik bozukluğunun tedavi edilmesi için bu terapiye ihtiyacı varken partneri olan tarafın ise kendi sağlığına ve güvenliğine dikkat etmesi ve kendi yaşadığı korkuları ve kaygıları konuşabileceği bir ortam sağlanması nedeniyle bu terapiye ihtiyacı vardır.
Borderline ve sorular?
Bir Borderline ile birlikte yaşayan herkes kendisine tekrar tekrar “Borderline olan partnerimden ayrılmayı veya boşanmayı düşünmeli miyim yoksa böyle bir durum onun hastalığının kötüleşmesine neden olur mu? Borderline hastası olan partnerim kendine bir şey yaparsa bunun suçlusu ben mi olurum?” sorularını sorar. Bunlar, Borderline hastası olan bir partnerle ilişki yaşayan herkesin zihninden geçen sorulardır.
Eğer Borderline ilişki döngüsü hakkında sıkıntılar yaşıyorsanız kurumumuza müracaat ederek danışmanlık ya da terapi hizmetlerinden faydalanabilirsiniz. Kurumumuzda çalışan Uzmanlarımız Borderline ve diğer kişilik bozuklukları ile ilgili klinik tecrübelere sahiptir.
Abdullah ÖZER
Sosyal Çalışmacı, Bilim Uzmanı (Klinik Psikoloji), Aile Danışmanı
Uluslararası Akredite olmuş olduğu Psikoterapi Ekolleri ve Yöntemleri:
Ego-State-Therapy International (ESTI) Akredite Ego State Terapisti
Ego-State-Therapie Deutschland (EST-DE) Akredite Ego State Terapisti
Deutsches Focusing Institut (DFI) Akredite Focusing Danışmanı/Terapisti
Deutsche Gesellschaft für Sexualforschung e.V. (DGfS) Akredite Cinsel Danışman
Milton Erickson Gesellschaft für Klinische Hypnose e.V. (M.E.G.) Akredite Hipnoterapist
World Association for Positive and Transcultural Psychotherapy (WAPP) Akredite Pozitif Psikoterapi Danışmanı
Viktor Frankl Institute Vienna (VFI) Akredite Logoterapi ve Varoluşçu Analiz Eğitmeni
Avusturya Psikoterapi Meslek Yasasına uygun alınan Psikoterapi Eğitimleri:
Österreichisches Trainingszentrum (ÖTZ) onaylı Avusturya Sağlık Bakanlığı ve Psikoterapi Meslek Yasasına uygun 1320 saatlik "Psychotherapeutisches Propaedeutikum" (Psikoterapötik Propedötik) Psikoterapi Eğitimi
Uygulayıcısı olduğu Psikoterapi Ekolleri:
Psychodynamische Psychotherapie/Psychoanalytische Psychotherapie (Psikodinamik Psikoterapi/Psikanalitik Psikoterapi)
Körperorientierte Psychotherapie (Beden odaklı Psikoterapi)
Eye Movement Integration (EMI) - Göz Hareketi Entegrasyonu
Üyesi olmuş olduğu Uluslararası Mesleki Kuruluşlar:
International Society of Hypnosis (ISH)
European Society of Hypnosis (ESH)
Milton Erickson Gesellschaft für Klinische Hypnose e.V. (M.E.G.)
Viktor Frankl Institute Vienna (VFI)
World Association for Positive and Transcultural Psychotherapy (WAPP)
Deutscher Dachverband Für Psychotherapie (DVP) e.V.
Psikosentez Danışmanlık ve Eğitim Merkezi Türkiye İzmir'de ve Almanya Münih/Düsseldorf şehirlerinde Almanca ve Türkçe yüz yüze seanslar vermektedir. Bunun haricinden Dünya'nın neresinde yaşıyorsanız yaşayın Türkçe ya da Almanca Online Terapi, Online Cinsel Terapi, Online Psikoterapi ya da Online Psikolojik Danışmanlık ile SKYPE ya da WhatsApp üzerinden seanslara katılabilirsiniz. Bunun için Online Terapi sayfamıza göz atabilirsiniz.
Borderline Kişilik Bozukluğu hakkında şu yazılarımızı da okuyabilirsiniz:
Borderline Kişilik Bozukluğu ve Psikoterapi Ekolleri
Borderline Kişilk Bozukluğu'nda Diyalektik Davranışçı Terapisi