Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Nedir?
Travma Terapisi
Travma terapisinde özellikle Ego State Terapi (Benlik Durumları Terapisi), Psikodinamik Psikoterapi (Psikanalitik Psikoterapi), Hipnoz (Hipnoterapi) ve EMDR’nin (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme Tedavisi) etkin bir şekilde başarılı oldukları kanıtlamıştır.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), aşırı stresli bir olaya, olağandışı bir tehdide veya facia boyutundaki bir olaya karşı gecikmiş olarak ortaya çıkan psikolojik bir tepkidir. Bu tecrübeler, (travmalar) ağır kazalar, zorbalığa uğrama, doğal afetler veya savaş durumları gibi kısa veya uzun süreli olabilirler ve olan kişiler korku ve çaresizlik gibi hisleri bir arada tecrübe ederler ve kendilerini, bu durumla baş edebilme imkânları olmadığını düşünerek çaresiz hissederler.
TSSB’de genel olarak, kişinin gün içerisinde travmaya ilişkin olayları gündüz düşleri veya anlık geçmişe dönüş halüsinasyonlarıyla olayı yeniden yaşama olarak adlandırılan semptomları ile geceleri, kabuslar ve korkulu rüyalar görme semptomları şeklinde kendini gösterir. Bu semptomlara paralel olarak kaçma ve kaçınma semptomları görülür. Bu semptomlar, duygusal donukluk, çevreye ve diğer insanlara karşı ilgisizlik ve kayıtsızlık, yaşanan travmaya ilişkin olumsuz anıları hatırlatabilecek faaliyet ve durumlardan aktif bir şekilde kaçma ve kaçınma gibi ortaya çıkabilmektedir. Bazı durumlarda travmatik deneyimin önemli parçaları kısmen (veya tamamen) hatırlanamayabilir. Bu semptomlara ek olarak, uyku bozuklukları, huzursuzluk, konsantrasyon güçlüğü, yüksek seviyede uyanıklık veya belirgin ölçüde ürkek olma durumları şeklinde kendini gösterebilen istem dışı aşırı heyecan durumu ortaya çıkabilmektedir.
Bu rahatsızlık, yaşanan travmatik olayın muhtemel bir sonucu olarak ortaya çıkar. Bu tip tetikleyici deneyimler, hemen hemen her insanı derin bir umutsuzluğa düşürebilir. Bu umutsuzluk durumu, uyum bozukluğundan farklı olarak, herhangi bir seviyedeki stres faktörleri tarafından kolayca tetiklenebilmektedir. Aynı zamanda, kişinin çevresinde yaşanan (örneğin; yakın akrabalar) travmatik olayların yarattığı ikincil seviyedeki bir stres bile, TSSB semptomlarının ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. TSSB’den muzdarip bir kişinin beyninde gerçekleşen nörobiyolojik süreç, yeterince araştırılmamıştır.
Çoğu insan yaşamı boyunca en az bir kez travmatik bir olayla karşı karşıya kalmaktadır. Travmatik bir deneyimin ardından TSSB’nin yaşanma olasılığı edilen travmanın türüne bağlıdır. Temel olarak, bu risk özellikle insanların neden oldukları travmalarda yüksektir: Örneğin TSSB'den etkilenenlerin üçte birinden fazlası, tecavüz, diğer şiddet suçları ve savaş travması mağdurlarından oluşmaktadır. Travma Sonrası Stres Bozukluğu’nu, doğal afetler, yangınlar, kimyasal felaketler, trafik kazaları ve akut hastalıklar da (örneğin; kalp krizi ve kanser gibi) tetikleyebilmektedir. Ancak bu gibi durumlardaki risk nispeten önemli ölçüde daha düşüktür. Tüm travma türleri arasında, TSSB’nin ortalama oranı yaklaşık %10 civarındadır. Kişinin yaşamı boyunca bir TSBB geçirme riski, %8 civarındadır.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), Post-Travmatik Stres Bozukluğu Sendromu ve Travma Sonrası Stres Sendromu (Posttraumatic Stress Disorder (PTSD)) ifadeleri eş anlamlı ifadeler olarak aynı amaçla kullanılırlar. Uluslararası Sınıflandırma Sistemine göre, ağır stres ve uyum bozukluğu tepkileri ICD-10 sınıfında psikolojik rahatsızlık olarak değerlendirilir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğunun Nedeni ve Benzer Şekilde Tetikleyicisi
Travma Sonrası Stres Bozukluğu, daima belirli bir olaya veya travmaya dayanır. Kişi, şahsen olayın kurbanıdır veya olaya şahit olmuştur. (Örneğin; kurtarma görevlisi olarak olayı yaşayanlardan biridir.) Psikolojide travma ifadesi, korku ve çaresizlik ve/veya korunmasız bir şekilde kurban düşme ve benzer şekilde terk edilme hisleriyle problemli bir durumun veya büyük tehdit oluşturan bir olayın yaşanmış olduğunu ifade eder. Kişinin bu durumla veya olayla başa çıkabilme ihtimali yoktur. Bu tehditkâr durumun sonucunda, kişinin kendini ve dünyayı algılama şekli kalıcı bir şekilde sarsılabilir veya psikolojik rahatsızlığı tetiklenebilir.
Travmalar, tiplerine göre ikiye ayrılabilirler:
TİP 1: Doğal afetler ve kazalar gibi, kısa süreli ve tek seferlik travmalar.
TİP 2: Tutsaklık, savaş esirliği ve uzun bir süre boyunca devam eden cinsel tacizler gibi, uzun süreli ve muhtelif defalar tekrar tekrar maruz kalınan travmalar.
TSSB’nin Tipik Tetikleyicileri:
- Savaşlar, isyanlar, sürgün, kaçma, terörist saldırılar
- Bireysel şiddet: Tecavüz, cinsel taciz, işkence, saldırı, kaçırılma
- Her tür kazalar: Trafik kazaları, meslek kazaları ve spor kazaları
- Doğal felaketler: Yangınlar, yıldırımlar, taşkınlar, çığlar veya depremler
- İnsanların neden olduğu felaketler: Yangınlar, patlamalar, uçak kazaları, tren kazaları, gemi kazaları, endüstriyel kazalar
- Ağır hastalıklar: Kalp krizi, kanser, ayrıca yoğun bakımda tedavi, acil servis ameliyatları gibi.
Travma Sonrası Stres Bozukluğuna Yönelik Risk Faktörleri
Genetik faktörler, TSSB gelişme riskini yükseltmektedir. Çevreden kaynaklanan etki faktörleri ve öğrenme tecrübeleri de, önemli rol oynamaktadır. Travma Sonrası Stres Bozukluğu’nun gelişmesini etkileyen faktörler arasında şunlar yer almaktadır;
- Travmatik bir tecrübenin ardından aile, arkadaşlar veya meslektaşlar tarafından sağlanabilecek sosyal destek noksanlığı,
- Genç veya yaşlı olma durumu,
- Kişisel sağlık geçmişinde psikolojik rahatsızlıklar veya travma olaylarının bulunması,
- Ailede psikolojik rahatsızlıklar veya travma olayları bulunması
- Travmanın uzun süreli ve ağır yaşanmış olması,
- Sosyo-ekonomik durumun düşük olması.
Travma Sonrası Stres Bozukluğunun Semptomları ve Rahatsızlığın Genel Durumu
Travma Sonrası Stres Bozukluğu, bir travmanın ardından kısa süre içerisinde veya gecikmeli olarak olarak ortaya çıkabilir. Hatta bazı durumlarda, semptomların ortaya çıkmaya başlaması on yıllar sürebilir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğunun nedenleri genel olarak şunlardır:
Yeniden Tecrübe Etme Semptomları: Travmaya ilişkin musallat olan stresli anılar, anlık geçmişe dönüş halüsinasyonları, kabuslar.
Kaçınma Semptomları: Duygusal donukluk, çevreye ve diğer insanlara karşı ilgisizlik ve kayıtsızlık, yaşanan travmaya ilişkin olumsuz anıları hatırlatabilecek faaliyet ve durumlardan aktif bir şekilde kaçma ve kaçınma. Bazı durumlarda travmatik deneyimin önemli parçaları kısmen (veya tamamen) hatırlanamayabilir.
İstem Dışı Aşırı Heyecan: Uyku bozuklukları, huzursuzluk, konsantrasyon güçlükleri, yüksek seviyede uyanıklık veya belirgin ölçüde ürkek olma durumları.
TSSB bulunan çoğu kişide, kişinin kendi kendini ve dünyayı algılama şekli sarsılır ve başka insanlara dair güveni kalıcı olarak bozulur. Ayrıca kişi, büyük suçluluk veya utanç duygusu yaşar veya kendi kendinden nefret eder. Yaşamın önemli alanlarındaki yeteneği kısıtlanır ve günlük işlerle baş etme kişi için bir işkenceye dönüşür.
TSSB, fiziksel ve bedensel rahatsızlıkların seyrini olumsuz yönde etkileyebilir. TSSB, bağımlılık, depresyon (majör depresyon) ve diğer psikolojik rahatsızlıkları arttırır.
Travma Sonrası Stres Bozukluğunun Teşhisi
Travma Sonrası Stres Bozukluğu teşhisi, ilgili semptomların dört haftadan daha uzun sürmesi durumunda konulur ve kişinin yaşamın önemli alanlarındaki performans yeteneğini kısıtlar. Semptomların üç aydan daha uzun sürmesi durumunda, kronik TSSB teşhisi konulur.
Psikoterapist, danışanla yapılan ayrıntılı bir görüşmeyle hastanın sağlık öyküsünü ve mevcut semptomları ve olası risk faktörlerini inceleyerek, bunları hastanın genel sağlık durumu ve mevcut yaşam şartlarıyla ilişkilendirir. Konuşmanın güvenilir bir atmosferde gerçekleşmesi önemlidir, bu sayede ilgili kişi herhangi bir güvensizlik hissetmeden psikoterapiste açılabilmektedir.
Teşhis muayenesinde temel olarak, bu rahatsızlığa neden olan travma dikkatli bir şekilde incelenir ve söz konusu travmanın rahatsız olan kişi bakımından önemi dikkatlice tespit edilir. TSSB’nin her bir semptomu, sistematik bir şekilde ayrı ayrı incelenir ve ne derece ciddi ve şiddetli oldukları değerlendirilir. Bu kapsamda, bir aşırı stres durumuna neden olabilecek diğer psikolojik rahatsızlıkların (ayrıca teşhis edilerek) mutlaka elenmiş olması gerekmektedir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğunun Terapisi
TSSB'nin başarılı bir şekilde tedavi edilmesi için, rahatsızlığın bir psikoterapist tarafından erken teşhis edilmesi ve kapsamlı bir psikoterapi uygulanması önemlidir.
Psikoterapi uygulaması temel olarak travma odaklı bir psikoterapidir. Bazı durumlarda gerekli görülürse (bir psikiyatrın katılımıyla) ilaç tedavisiyle de desteklenebilmektedir.
Terapide amaç;
- Kişiye istem dışı hatırladığı anıları kontrol edebilmesine yardımcı olmak,
- Korku, depresyon, uyku bozuklukları, konsantrasyon problemleri ve benzeri eşlik semptomlarının azaltılarak yok edilmesi,
- Kişinin ilgili travmayı, kendi hayat hikayesinin bir parçası olarak benimsemesi ve yeni bir bakış ve düşünme tarzı edinmesi konusunda desteklenmesi,
- Kişinin psikososyal fonksiyon durumunun iyileştirilmesi ve özellikle, çalışma yeteneğinin yeniden kazandırılmasıdır.
Psikoterapiste danışan kişinin yeterince istikrarlı olması durumunda, travma tecrübeleri ve bu travmalarla bağlantılı anılar adım adım birbirlerinden ayrıştırılmalıdır. Terapistle birlikte çalışmalar yapılır ve kişinin biyografisine dahil edilirler. Aynı rahatsızlığın nüksetme riskini önleyebilmek için, gereken stratejilerin öğrenilmesi de bu sürece dâhildir.
Travma terapisinde özellikle Ego State Terapi (Benlik Durumları Terapisi), Psikodinamik Psikoterapi (psikanalitik psikoterapi), Hipnoz (Hipnoterapi) ve EMDR’nin (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme Tedavisi) etkin bir şekilde başarılı oldukları kanıtlamıştır.
Travma Sonrası Stres Bozukluklarının Prognozu
Travma Sonrası Stres Bozuklukları’nda, uygun bir terapiye zamanında ve geciktirmeden başlanması iyileşme şansını oldukça yükseltmektedir.
Abdullah ÖZER
Sosyal Çalışmacı, Bilim Uzmanı (Klinik Psikoloji), Aile Danışmanı
Uluslararası Akredite olmuş olduğu Psikoterapi Ekolleri ve Yöntemleri:
Ego-State-Therapy International (ESTI) Akredite Ego State Terapisti
Ego-State-Therapie Deutschland (EST-DE) Akredite Ego State Terapisti
Deutsches Focusing Institut (DFI) Akredite Focusing Danışmanı/Terapisti
Deutsche Gesellschaft für Sexualforschung e.V. (DGfS) Akredite Cinsel Danışman
Milton Erickson Gesellschaft für Klinische Hypnose e.V. (M.E.G.) Akredite Hipnoterapist
World Association for Positive and Transcultural Psychotherapy (WAPP) Akredite Pozitif Psikoterapi Danışmanı
Viktor Frankl Institute Vienna (VFI) Akredite Logoterapi ve Varoluşçu Analiz Eğitmeni
Avusturya Psikoterapi Meslek Yasasına uygun alınan Psikoterapi Eğitimleri:
Österreichisches Trainingszentrum (ÖTZ) onaylı Avusturya Sağlık Bakanlığı ve Psikoterapi Meslek Yasasına uygun 1320 saatlik "Psychotherapeutisches Propaedeutikum" (Psikoterapötik Propedötik) Psikoterapi Eğitimi
Uygulayıcısı olduğu Psikoterapi Ekolleri:
Psychodynamische Psychotherapie/Psychoanalytische Psychotherapie (Psikodinamik Psikoterapi/Psikanalitik Psikoterapi)
Körperorientierte Psychotherapie (Beden odaklı Psikoterapi)
Eye Movement Integration (EMI) - Göz Hareketi Entegrasyonu
Üyesi olmuş olduğu Uluslararası Mesleki Kuruluşlar:
International Society of Hypnosis (ISH)
European Society of Hypnosis (ESH)
Milton Erickson Gesellschaft für Klinische Hypnose e.V. (M.E.G.)
Viktor Frankl Institute Vienna (VFI)
World Association for Positive and Transcultural Psychotherapy (WAPP)
Deutscher Dachverband Für Psychotherapie (DVP) e.V.
Ebru Özer
Uzman Psikolog, Felsefeci, Aile Danışmanı
Uluslararası Akredite olmuş olduğu Psikoterapi Ekolleri ve Yöntemleri:
EMDR Europe (EMDR) Akredite EMDR Terapisti
World Association for Positive and Transcultural Psychotherapy (WAPP) Akredite Pozitif Psikoterapi Uygulayıcısı
Viktor Frankl Institute Vienna (VFI) Akredite Logoterapi ve Varoluşçu Analiz Eğitmeni
Akredite olmuş olduğu Ulusal Psikoterapi Ekolleri ve Yöntemleri:
T. C. Sağlık Bakanlığı Akredite Hipnoz Uygulayıcısı
T. C. Sağlık Bakanlığı Akredite Psikolojinin Tıbbi Uygulamaları Yetki Belgesi
Devam etmekte olduğu Uluslarası Psikoterapi Eğitimi:
IF Weinheim (IF Weinheim Institut für systemische Ausbildung und Entwicklung) onaylı Sistemik Psikoterapi Eğitimi EFTA-TIC (European Family Therapy Association Training Institutes) - Toplam Eğitim süresi 5 yılı kapsamaktadır.
Uygulayıcısı olduğu Psikoterapi Metodu:
Internal Family Systems Therapy/Richard Schwartz (İçsel Aile Sistemleri Terapisi)
Üyesi olmuş olduğu Uluslararası Mesleki Kuruluşlar:
Viktor Frankl Institute Vienna (VFI)
World Association for Positive and Transcultural Psychotherapy (WAPP)
Üyesi olmuş olduğu Ulusal Mesleki Kuruluşlar:
Türk Psikologlar Derneği (TPD)
EMDR Türkiye Derneği (EMDR)
Psikosentez Danışmanlık ve Eğitim Merkezi Türkiye İzmir'de ve Almanya Münih/Düsseldorf şehirlerinde Almanca ve Türkçe yüz yüze seanslar vermektedir. Bunun haricinden Dünya'nın neresinde yaşıyorsanız yaşayın Türkçe ya da Almanca Online Terapi, Online Cinsel Terapi, Online Psikoterapi ya da Online Psikolojik Danışmanlık ile SKYPE ya da WhatsApp üzerinden seanslara katılabilirsiniz. Bunun için Online Terapi sayfamıza göz atabilirsiniz.